Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Bu kelime için kök bilgisi bulunamadı.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 31 61 91 121 151 181 211 241 271 301 331 361 391 421 451 481 511 541 571 601 631 661 691 721 751 781 811 841 871 901 931 961 991 1021 1051 1081 1111 1141 1171 1201 1231 1261 1291 1321 1351 1381 1411 1441 1471 1501 1531 1561 1591 1621 1651 1681 1711 1741 1771 1801 1831 1861 Surah :   - -Görüntülenen ayetler : 1861 ... 1879 | 1879 - Kök: أله
1.
[82:19]
yevme lâ temlikü nefsül linefsin şey'â. vel'emru yevmeiẕil lillâh.يوم لا تملك نفس لنفس شيئا والأمر يومئذ لله
يَوْمَ لَا تَمْلِكُ نَفْسٌ لِّنَفْسٍ شَيْئًا وَالْأَمْرُ يَوْمَئِذٍ لِّلَّهِ
Elmalılı O gün, hiç kimsenin başkası için hiçbir şeye sahip olamadığı gündür. O gün buyruk yalnız Allah'ındır.
Y. Ali(It will be) the Day when no soul shall have power (to do) aught for another: For the command, that Day, will be (wholly) with Allah.
 Words|
2.
[84:23]
vellâhü a`lemü bimâ yû`ûn.والله أعلم بما يوعون
وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَ
Elmalılı Oysa Allah içlerinde sakladıklarını biliyor.
Y. AliBut Allah has full knowledge of what they secrete (in their breasts)
 Words|
3.
[85:8]
vemâ neḳamû minhüm illâ ey yü'minû billâhi-l`azîzi-lḥamîd.وما نقموا منهم إلا أن يؤمنوا بالله العزيز الحميد
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَن يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ
Elmalılı Müminlere kızmalarının sebebi de, onların yalnız çok güçlü ve övgüye lâyık olan Allah'a iman etmeleri idi.
Y. AliAnd they ill-treated them for no other reason than that they believed in Allah, Exalted in Power, Worthy of all Praise!-
 Words|
4.
[85:9]
elleẕî lehû mülkü-ssemâvâti vel'arḍ. vellâhü `alâ külli şey'in şehîd.الذي له ملك السماوات والأرض والله على كل شيء شهيد
الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ
Elmalılı O Allah ki, göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur ve Allah her şeye şahittir.
Y. AliHim to Whom belongs the dominion of the heavens and the earth! And Allah is Witness to all things.
 Words|
5.
[85:20]
vellâhü miv verâihim müḥîṭ.والله من ورائهم محيط
وَاللَّهُ مِن وَرَائِهِم مُّحِيطٌ
Elmalılı Oysa Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
Y. AliBut Allah doth encompass them from behind!
 Words|
6.
[87:7]
illâ mâ şâe-llâh. innehû ya`lemü-lcehra vemâ yaḫfâ.إلا ما شاء الله إنه يعلم الجهر وما يخفى
إِلَّا مَا شَاءَ اللَّهُ إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفَى
Elmalılı Yalnız Allah'ın dilediği başkadır. Çünkü o açığı da bilir, gizliyi de.
Y. AliExcept as Allah wills: For He knoweth what is manifest and what is hidden.
 Words|
7.
[88:24]
feyü`aẕẕibühü-llâhü-l`aẕâbe-l'ekber.فيعذبه الله العذاب الأكبر
فَيُعَذِّبُهُ اللَّهُ الْعَذَابَ الْأَكْبَرَ
Elmalılı Allah ona en büyük azap ile azap edecek.
Y. AliAllah will punish him with a mighty Punishment,
 Words|
8.
[91:13]
feḳâle lehüm rasûlü-llâhi nâḳate-llâhi vesuḳyâhâ.فقال لهم رسول الله ناقة الله وسقياها
فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ نَاقَةَ اللَّهِ وَسُقْيَاهَا
Elmalılı Allah'ın Rasulü (Salih peygamber) onlara: "Allah'ın devesini ve onun su nöbetini gözetin." demişti.
Y. AliBut the Messenger of Allah said to them: "It is a She-camel of Allah! And (bar her not from) having her drink!"
 Words|
9.
[95:8]
eleyse-llâhü biaḥkemi-lḥâkimîn.أليس الله بأحكم الحاكمين
أَلَيْسَ اللَّهُ بِأَحْكَمِ الْحَاكِمِينَ
Elmalılı Allah, hakimlerin hakimi değil mi?
Y. AliIs not Allah the wisest of judges?
 Words|
10.
[96:14]
elem ya`lem bienne-llâhe yerâ.ألم يعلم بأن الله يرى
أَلَمْ يَعْلَمْ بِأَنَّ اللَّهَ يَرَى
Elmalılı O adam, Allah'ın kendini gördüğünü hiç bilmiyor mu?
Y. AliKnoweth he not that Allah doth see?
 Words|
11.
[98:2]
rasûlüm mine-llâhi yetlû ṣuḥufem müṭahherah.رسول من الله يتلو صحفا مطهرة
رَسُولٌ مِّنَ اللَّهِ يَتْلُو صُحُفًا مُّطَهَّرَةً
Elmalılı (Bu delil), tertemiz sayfaları okuyan, Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberdir.
Y. AliAn messenger from Allah, rehearsing scriptures kept pure and holy:
 Words|
12.
[98:5]
vemâ ümirû illâ liya`büdü-llâhe muḫliṣîne lehü-ddîne ḥunefâe veyüḳîmu-ṣṣalâte veyü'tü-zzekâte veẕâlike dînü-lḳayyimeh.وما أمروا إلا ليعبدوا الله مخلصين له الدين حنفاء ويقيموا الصلاة ويؤتوا الزكاة وذلك دين القيمة
وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاءَ وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ وَذَلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ
Elmalılı Halbuki onlar, dini sadece Allah'a tahsis ederek, Allah'ı birleyerek, ancak Allah'a ibadet etmekle, namazı kılmakla ve zekatı vermekle emrolunmuşlardır. İşte dosdoğru din budur.
Y. AliAnd they have been commanded no more than this: To worship Allah, offering Him sincere devotion, being true (in faith); to establish regular prayer; and to practise regular charity; and that is the Religion Right and Straight.
 Words|
13.
[98:8]
cezâühüm `inde rabbihim cennâtü `adnin tecrî min taḥtihe-l'enhâru ḫâlidîne fîhâ ebedâ. raḍiye-llâhü `anhüm veraḍû `anh. ẕâlike limen ḫaşiye rabbeh.جزاؤهم عند ربهم جنات عدن تجري من تحتها الأنهار خالدين فيها أبدا رضي الله عنهم ورضوا عنه ذلك لمن خشي ربه
جَزَاؤُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا رَّضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ ذَلِكَ لِمَنْ خَشِيَ رَبَّهُ
Elmalılı Rableri katında onların mükâfatı, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat, Rabbine saygı gösterene mahsustur.
Y. AliTheir reward is with Allah: Gardens of Eternity, beneath which rivers flow; they will dwell therein for ever; Allah well pleased with them, and they with Him: all this for such as fear their Lord and Cherisher.
 Words|
14.
[104:6]
nâru-llâhi-lmûḳadeh.نار الله الموقدة
نَارُ اللَّهِ الْمُوقَدَةُ
Elmalılı O, kalplerin içine işleyecek, Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir.
Y. Ali(It is) the Fire of (the Wrath of) Allah kindled (to a blaze),
 Words|
15.
[110:1]
iẕâ câe naṣru-llâhi velfetḥ.إذا جاء نصر الله والفتح
إِذَا جَاءَ نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ
Elmalılı Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde,
Y. AliWhen comes the Help of Allah, and Victory,
 Words|
16.
[110:2]
veraeyte-nnâse yedḫulûne fî dîni-llâhi efvâcâ.ورأيت الناس يدخلون في دين الله أفواجا
وَرَأَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللَّهِ أَفْوَاجًا
Elmalılı Ve insanların dalga dalga Allah'ın dinine girdiklerini gördüğünde,
Y. AliAnd thou dost see the people enter Allah's Religion in crowds,
 Words|
17.
[112:1]
ḳul hüve-llâhü eḥad.قل هو الله أحد
قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ
Elmalılı De ki; O Allah bir tektir.
Y. AliSay: He is Allah, the One and Only;
 Words|
18.
[112:2]
allâhu-ṣṣamed.الله الصمد
اللَّهُ الصَّمَدُ
Elmalılı Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varlıklar O'na muhtaç, fakat O, hiç bir şeye muhtaç değildir
Y. AliAllah, the Eternal, Absolute;
 Words|
19.
[114:3]
ilâhi-nnâs.إله الناس
إِلَهِ النَّاسِ
Elmalılı İnsanların ilâhına,
Y. AliThe god (or judge) of Mankind,-
 Words|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17