Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Bu kelime için kök bilgisi bulunamadı.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 31 61 91 121 151 181 211 241 Surah :   - -Görüntülenen ayetler : 211 ... 240 | 266 - Kök: ذكر
1.
[49:13]
yâ eyyühe-nnâsü innâ ḫalaḳnâküm min ẕekeriv veünŝâ vece`alnâküm şu`ûbev veḳabâile lite`ârafû. inne ekrameküm `inde-llâhi etḳâküm. inne-llâhe `alîmün ḫabîr.يا أيها الناس إنا خلقناكم من ذكر وأنثى وجعلناكم شعوبا وقبائل لتعارفوا إن أكرمكم عند الله أتقاكم إن الله عليم خبير
يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا خَلَقْنَاكُم مِّن ذَكَرٍ وَأُنثَى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِندَ اللَّهِ أَتْقَاكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ
Elmalılı Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en üstününüz O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, herşeyden haberdar olandır.
Y. AliO mankind! We created you from a single (pair) of a male and a female, and made you into nations and tribes, that ye may know each other (not that ye may despise (each other). Verily the most honoured of you in the sight of Allah is (he who is) the most righteous of you. And Allah has full knowledge and is well acquainted (with all things).
 Words|
2.
[50:8]
tebṣiratev veẕikrâ likülli `abdim münîb.تبصرة وذكرى لكل عبد منيب
تَبْصِرَةً وَذِكْرَى لِكُلِّ عَبْدٍ مُّنِيبٍ
Elmalılı Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir.
Y. AliTo be observed and commemorated by every devotee turning (to Allah).
 Words|
3.
[50:37]
inne fî ẕâlike leẕikrâ limen kâne lehû ḳalbün ev elḳa-ssem`a vehüve şehîd.إن في ذلك لذكرى لمن كان له قلب أو ألقى السمع وهو شهيد
إِنَّ فِي ذَلِكَ لَذِكْرَى لِمَن كَانَ لَهُ قَلْبٌ أَوْ أَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَهِيدٌ
Elmalılı Şüphesiz ki bunda kalbi olan ve hazır bulunup kulak veren kimse için elbette bir öğüt vardır.
Y. AliVerily in this is a Message for any that has a heart and understanding or who gives ear and earnestly witnesses (the truth).
 Words|
4.
[50:45]
naḥnü a`lemü bimâ yeḳûlûne vemâ ente `aleyhim bicebbârin feẕekkir bilḳur'âni mey yeḫâfü ve`îd.نحن أعلم بما يقولون وما أنت عليهم بجبار فذكر بالقرآن من يخاف وعيد
نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ وَمَا أَنتَ عَلَيْهِم بِجَبَّارٍ فَذَكِّرْ بِالْقُرْآنِ مَن يَخَافُ وَعِيدِ
Elmalılı Biz onların söylediklerini daha iyi biliriz. Sen onlara karşı zor kullanacak değilsin. O halde sen, benim tehdidimden korkanlara bu Kur'ân ile öğüt ver.
Y. AliWe know best what they say; and thou art not one to overawe them by force. So admonish with the Qur'an such as fear My Warning!
 Words|
5.
[51:49]
vemin külli şey'in ḫalaḳnâ zevceyni le`alleküm teẕekkerûn.ومن كل شيء خلقنا زوجين لعلكم تذكرون
وَمِن كُلِّ شَيْءٍ خَلَقْنَا زَوْجَيْنِ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
Elmalılı Biz herşeyden iki çift yarattık. Umulur ki, iyice düşünürsünüz.
Y. AliAnd of every thing We have created pairs: That ye may receive instruction.
 Words|
6.
[51:55]
veẕekkir feinne-ẕẕikrâ tenfe`u-lmü'minîn.وذكر فإن الذكرى تنفع المؤمنين
وَذَكِّرْ فَإِنَّ الذِّكْرَى تَنفَعُ الْمُؤْمِنِينَ
Elmalılı Sen öğüt verip hatırlat. Çünkü, hatırlatmak müminlere fayda verir.
Y. AliBut teach (thy Message) for teaching benefits the Believers.
 Words|
7.
[52:29]
feẕekkir femâ ente bini`meti rabbike bikâhiniv velâ mecnûn.فذكر فما أنت بنعمت ربك بكاهن ولا مجنون
فَذَكِّرْ فَمَا أَنتَ بِنِعْمَتِ رَبِّكَ بِكَاهِنٍ وَلَا مَجْنُونٍ
Elmalılı (Ey Muhammed!) sen hatırlat, öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde sen ne kâhinsin, ne de mecnûn.
Y. AliTherefore proclaim thou the praises (of thy Lord): for by the Grace of thy Lord, thou art no (vulgar) soothsayer, nor art thou one possessed.
 Words|
8.
[53:21]
elekümü-ẕẕekeru velehü-l'ünŝâ.ألكم الذكر وله الأنثى
أَلَكُمُ الذَّكَرُ وَلَهُ الْأُنثَى
Elmalılı Size erkek O'na dişi öyle mi?
Y. AliWhat! for you the male sex, and for Him, the female?
 Words|
9.
[53:29]
fea`riḍ `am men tevellâ `an ẕikrinâ velem yürid ille-lḥayâte-ddünyâ.فأعرض عن من تولى عن ذكرنا ولم يرد إلا الحياة الدنيا
فَأَعْرِضْ عَن مَّن تَوَلَّى عَن ذِكْرِنَا وَلَمْ يُرِدْ إِلَّا الْحَيَاةَ الدُّنْيَا
Elmalılı Onun için bizi anmaktan yüz çeviren ve dünya hayatından başka bir şey istemeyenlerden yüz çevir.
Y. AliTherefore shun those who turn away from Our Message and desire nothing but the life of this world.
 Words|
10.
[53:45]
veennehû ḫaleḳa-zzevceyni-ẕẕekera vel'ünŝâ.وأنه خلق الزوجين الذكر والأنثى
وَأَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى
Elmalılı Şüphesiz erkeği, dişiyi iki eş yaratan O'dur,
Y. AliThat He did create in pairs,- male and female,
 Words|
11.
[54:15]
veleḳat teraknâhâ âyeten fehel mim müddekir.ولقد تركناها آية فهل من مدكر
وَلَقَد تَّرَكْنَاهَا آيَةً فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ
Elmalılı Bunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?
Y. AliAnd We have left this as a Sign (for all time): then is there any that will receive admonition?
 Words|
12.
[54:17]
veleḳad yesserne-lḳur'âne liẕẕikri fehel mim müddekir.ولقد يسرنا القرآن للذكر فهل من مدكر
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ
Elmalılı Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
Y. AliAnd We have indeed made the Qur'an easy to understand and remember: then is there any that will receive admonition?
 Words|
13.
[54:22]
veleḳad yesserne-lḳur'âne liẕẕikri fehel mim müddekir.ولقد يسرنا القرآن للذكر فهل من مدكر
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ
Elmalılı Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
Y. AliBut We have indeed made the Qur'an easy to understand and remember: then is there any that will receive admonition?
 Words|
14.
[54:25]
eülḳiye-ẕẕikru `aleyhi mim beyninâ bel hüve keẕẕâbün eşir.أألقي الذكر عليه من بيننا بل هو كذاب أشر
أَؤُلْقِيَ الذِّكْرُ عَلَيْهِ مِن بَيْنِنَا بَلْ هُوَ كَذَّابٌ أَشِرٌ
Elmalılı "Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı, küstahın biridir" (dediler).
Y. Ali"Is it that the Message is sent to him, of all people amongst us? Nay, he is a liar, an insolent one!"
 Words|
15.
[54:32]
veleḳad yesserne-lḳur'âne liẕẕikri fehel mim müddekir.ولقد يسرنا القرآن للذكر فهل من مدكر
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ
Elmalılı Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
Y. AliAnd We have indeed made the Qur'an easy to understand and remember: then is there any that will receive admonition?
 Words|
16.
[54:40]
veleḳad yesserne-lḳur'âne liẕẕikri fehel mim müddekir.ولقد يسرنا القرآن للذكر فهل من مدكر
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ
Elmalılı Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
Y. AliAnd We have indeed made the Qur'an easy to understand and remember: then is there any that will receive admonition?
 Words|
17.
[54:51]
veleḳad ehleknâ eşyâ`aküm fehel mim müddekir.ولقد أهلكنا أشياعكم فهل من مدكر
وَلَقَدْ أَهْلَكْنَا أَشْيَاعَكُمْ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ
Elmalılı Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helak ettik. Öğüt alan yok mudur?
Y. AliAnd (oft) in the past, have We destroyed gangs like unto you: then is there any that will receive admonition?
 Words|
18.
[56:62]
veleḳad `alimtümü-nneş'ete-l'ûlâ felevlâ teẕekkerûn.ولقد علمتم النشأة الأولى فلولا تذكرون
وَلَقَدْ عَلِمْتُمُ النَّشْأَةَ الْأُولَى فَلَوْلَا تَذَكَّرُونَ
Elmalılı Andolsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?
Y. AliAnd ye certainly know already the first form of creation: why then do ye not celebrate His praises?
 Words|
19.
[56:73]
naḥnü ce`alnâhâ teẕkiratev vemetâ`al lilmuḳvîn.نحن جعلناها تذكرة ومتاعا للمقوين
نَحْنُ جَعَلْنَاهَا تَذْكِرَةً وَمَتَاعًا لِّلْمُقْوِينَ
Elmalılı Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlere bir fayda yaptık.
Y. AliWe have made it a memorial (of Our handiwork), and an article of comfort and convenience for the denizens of deserts.
 Words|
20.
[57:16]
elem ye'ni lilleẕîne âmenû en taḫşe`a ḳulûbühüm liẕikri-llâhi vemâ nezele mine-lḥaḳḳi velâ yekûnû kelleẕîne ûtü-lkitâbe min ḳablü feṭâle `aleyhimü-l'emedü feḳaset ḳulûbühüm. vekeŝîrum minhüm fâsiḳûn.ألم يأن للذين آمنوا أن تخشع قلوبهم لذكر الله وما نزل من الحق ولا يكونوا كالذين أوتوا الكتاب من قبل فطال عليهم الأمد فقست قلوبهم وكثير منهم فاسقون
أَلَمْ يَأْنِ لِلَّذِينَ آمَنُوا أَن تَخْشَعَ قُلُوبُهُمْ لِذِكْرِ اللَّهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّ وَلَا يَكُونُوا كَالَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِن قَبْلُ فَطَالَ عَلَيْهِمُ الْأَمَدُ فَقَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَكَثِيرٌ مِّنْهُمْ فَاسِقُونَ
Elmalılı İnananlar için hâlâ vakit gelmedi mi ki, kalbleri Allah'ın zikrine ve inen hakka saygı duysun ve bundan önce kendilerine verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmekle kalbleri katılaşmış, çoğu da yoldan çıkmış kimseler gibi olmasınlar?
Y. AliHas not the Time arrived for the Believers that their hearts in all humility should engage in the remembrance of Allah and of the Truth which has been revealed (to them), and that they should not become like those to whom was given Revelation aforetime, but long ages passed over them and their hearts grew hard? For many among them are rebellious transgressors.
 Words|
21.
[58:19]
istaḥveẕe `aleyhimü-şşeyṭânü feensâhüm ẕikra-llâh. ülâike ḥizbü-şşeyṭân. elâ inne ḥizbe-şşeyṭâni hümü-lḫâsirûn.استحوذ عليهم الشيطان فأنساهم ذكر الله أولئك حزب الشيطان ألا إن حزب الشيطان هم الخاسرون
اسْتَحْوَذَ عَلَيْهِمُ الشَّيْطَانُ فَأَنسَاهُمْ ذِكْرَ اللَّهِ أُوْلَئِكَ حِزْبُ الشَّيْطَانِ أَلَا إِنَّ حِزْبَ الشَّيْطَانِ هُمُ الْخَاسِرُونَ
Elmalılı Şeytan onları istilâ etmiş, onlara Allah'ı anmayı unutturmuştur. Onlar, şeytanın hizbi (partisi)dir. İyi bilin ki şeytanın partisi kaybedecektir.
Y. AliThe Evil One has got the better of them: so he has made them lose the remembrance of Allah. They are the Party of the Evil One. Truly, it is the Party of the Evil One that will perish!
 Words|
22.
[62:9]
yâ eyyühe-lleẕîne âmenû iẕâ nûdiye liṣṣalâti miy yevmi-lcümü`ati fes`av ilâ ẕikri-llâhi veẕerü-lbey`. ẕâliküm ḫayrul leküm in küntüm ta`lemûn.يا أيها الذين آمنوا إذا نودي للصلاة من يوم الجمعة فاسعوا إلى ذكر الله وذروا البيع ذلكم خير لكم إن كنتم تعلمون
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا نُودِيَ لِلصَّلَاةِ مِن يَوْمِ الْجُمُعَةِ فَاسْعَوْا إِلَى ذِكْرِ اللَّهِ وَذَرُوا الْبَيْعَ ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
Elmalılı Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, Allah'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.
Y. AliO ye who believe! When the call is proclaimed to prayer on Friday (the Day of Assembly), hasten earnestly to the Remembrance of Allah, and leave off business (and traffic): That is best for you if ye but knew!
 Words|
23.
[62:10]
feiẕâ ḳuḍiyeti-ṣṣâletü fenteşirû fi-l'arḍi vebtegû min faḍli-llâhi veẕkürü-llâhe keŝîral le`alleküm tüfliḥûn.فإذا قضيت الصلاة فانتشروا في الأرض وابتغوا من فضل الله واذكروا الله كثيرا لعلكم تفلحون
فَإِذَا قُضِيَتِ الصَّلَاةُ فَانتَشِرُوا فِي الْأَرْضِ وَابْتَغُوا مِن فَضْلِ اللَّهِ وَاذْكُرُوا اللَّهَ كَثِيرًا لَّعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Elmalılı Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayın. Allah'ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.
Y. AliAnd when the Prayer is finished, then may ye disperse through the land, and seek of the Bounty of Allah: and celebrate the Praises of Allah often (and without stint): that ye may prosper.
 Words|
24.
[63:9]
yâ eyyühe-lleẕîne âmenû lâ tülhiküm emvâlüküm velâ evlâdüküm `an ẕikri-llâh. vemey yef`al ẕâlike feülâike hümü-lḫâsirûn.يا أيها الذين آمنوا لا تلهكم أموالكم ولا أولادكم عن ذكر الله ومن يفعل ذلك فأولئك هم الخاسرون
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُلْهِكُمْ أَمْوَالُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُمْ عَن ذِكْرِ اللَّهِ وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ
Elmalılı Ey İnananlar! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.
Y. AliO ye who believe! Let not your riches or your children divert you from the remembrance of Allah. If any act thus, the loss is their own.
 Words|
25.
[65:10]
e`adde-llâhü lehüm `aẕâben şedîden fetteḳu-llâhe yâ ûli-l'elbâb. elleẕîne âmenû. ḳad enzele-llâhü ileyküm ẕikrâ.أعد الله لهم عذابا شديدا فاتقوا الله يا أولي الألباب الذين آمنوا قد أنزل الله إليكم ذكرا
أَعَدَّ اللَّهُ لَهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا فَاتَّقُوا اللَّهَ يَا أُوْلِي الْأَلْبَابِ الَّذِينَ آمَنُوا قَدْ أَنزَلَ اللَّهُ إِلَيْكُمْ ذِكْرًا
Elmalılı Allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. O halde ey inanan aklı selim sahipleri! Allah'tan korkun, Allah size bir uyarıcı gönderdi.
Y. AliAllah has prepared for them a severe Punishment (in the Hereafter). Therefore fear Allah, O ye men of understanding - who have believed!- for Allah hath indeed sent down to you a Message,-
 Words|
26.
[68:51]
veiy yekâdü-lleẕîne keferû leyüzliḳûneke biebṣârihim lemmâ semi`ü-ẕẕikra veyeḳûlûne innehû lemecnûn.وإن يكاد الذين كفروا ليزلقونك بأبصارهم لما سمعوا الذكر ويقولون إنه لمجنون
وَإِن يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ
Elmalılı O kafirler Kur'ân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi. Bir de durmuşlar "o bir deli" diyorlar.
Y. AliAnd the Unbelievers would almost trip thee up with their eyes when they hear the Message; and they say: "Surely he is possessed!"
 Words|
27.
[68:52]
vemâ hüve illâ ẕikrul lil`âlemîn.وما هو إلا ذكر للعالمين
وَمَا هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ
Elmalılı Halbuki o âlemler için bir öğüttür.
Y. AliBut it is nothing less than a Message to all the worlds.
 Words|
28.
[69:12]
linec`alehâ leküm teẕkiratev vete`iyehâ üẕünüv vâ`iyeh.لنجعلها لكم تذكرة وتعيها أذن واعية
لِنَجْعَلَهَا لَكُمْ تَذْكِرَةً وَتَعِيَهَا أُذُنٌ وَاعِيَةٌ
Elmalılı Onu size bir ibret yapalım ve belleyici kulaklar bellesin diye.
Y. AliThat We might make it a Message unto you, and that ears (that should hear the tale and) retain its memory should bear its (lessons) in remembrance.
 Words|
29.
[69:42]
velâ biḳavli kâhin. ḳalîlem mâ teẕekkerûn.ولا بقول كاهن قليلا ما تذكرون
وَلَا بِقَوْلِ كَاهِنٍ قَلِيلًا مَّا تَذَكَّرُونَ
Elmalılı Bir kâhin sözü de değildir, ne de az düşünüyorsunuz!
Y. AliNor is it the word of a soothsayer: little admonition it is ye receive.
 Words|
30.
[69:48]
veinnehû leteẕkiratül lilmütteḳîn.وإنه لتذكرة للمتقين
وَإِنَّهُ لَتَذْكِرَةٌ لِّلْمُتَّقِينَ
Elmalılı O hiç kuşkusuz, takva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür.
Y. AliBut verily this is a Message for the Allah-fearing.
 Words|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17