Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Bu kelime için kök bilgisi bulunamadı.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 31 61 91 121 151 181 211 241 271 301 331 361 391 421 451 481 511 541 571 601 631 661 691 721 751 781 811 841 871 901 931 961 991 1021 1051 1081 1111 1141 1171 1201 1231 1261 1291 1321 1351 1381 Surah :   - -Görüntülenen ayetler : 1321 ... 1350 | 1383 - Kök: قول
1.
[67:25]
veyeḳûlûne metâ hâẕe-lva`dü in küntüm ṣâdiḳîn.ويقولون متى هذا الوعد إن كنتم صادقين
وَيَقُولُونَ مَتَى هَذَا الْوَعْدُ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ
Elmalılı (Onlar): "Doğru iseniz bu tehdit ne zaman olacak?" diyorlar
Y. AliThey ask: When will this promise be (fulfilled)? - If ye are telling the truth.
 Words|
2.
[67:26]
ḳul inneme-l`ilmü `inde-llâh. veinnemâ ene neẕîrum mübîn.قل إنما العلم عند الله وإنما أنا نذير مبين
قُلْ إِنَّمَا الْعِلْمُ عِندَ اللَّهِ وَإِنَّمَا أَنَا نَذِيرٌ مُّبِينٌ
Elmalılı De ki: "(O'na ait) bilgi, Allah'ın yanındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."
Y. AliSay: "As to the knowledge of the time, it is with Allah alone: I am (sent) only to warn plainly in public."
 Words|
3.
[67:27]
felemmâ raevhü zülfeten sîet vucûhü-lleẕîne keferû veḳîle hâẕe-lleẕî küntüm bihî tedde`ûn.فلما رأوه زلفة سيئت وجوه الذين كفروا وقيل هذا الذي كنتم به تدعون
فَلَمَّا رَأَوْهُ زُلْفَةً سِيئَتْ وُجُوهُ الَّذِينَ كَفَرُوا وَقِيلَ هَذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تَدَّعُونَ
Elmalılı Onu yakın görünce inkâr edenlerin yüzleri kötüleşti. Ve: "İşte çağırıp durduğunuz şey budur!" dendi.
Y. AliAt length, when they see it close at hand, grieved will be the faces of the Unbelievers, and it will be said (to them): "This is (the promise fulfilled), which ye were calling for!"
 Words|
4.
[67:28]
ḳul era'eytüm in ehlekeniye-llâhü vemem me`iye ev raḥimenâ femey yücîru-lkâfirîne min `aẕâbin elîm.قل أرأيتم إن أهلكني الله ومن معي أو رحمنا فمن يجير الكافرين من عذاب أليم
قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ أَهْلَكَنِيَ اللَّهُ وَمَن مَّعِيَ أَوْ رَحِمَنَا فَمَن يُجِيرُ الْكَافِرِينَ مِنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ
Elmalılı De ki: "Baksanıza, eğer Allah beni ve benimle beraber olanları öldürse, yahut bize merhamet etse, kâfirleri acı bir azabdan kim kurtarabilir?
Y. AliSay: "See ye?- If Allah were to destroy me, and those with me, or if He bestows His Mercy on us,- yet who can deliver the Unbelievers from a grievous Penalty?"
 Words|
5.
[67:29]
ḳul hüve-rraḥmânü âmennâ bihî ve`aleyhi tevekkelnâ. feseta`lemûne men hüve fî ḍalâlim mübîn.قل هو الرحمن آمنا به وعليه توكلنا فستعلمون من هو في ضلال مبين
قُلْ هُوَ الرَّحْمَنُ آمَنَّا بِهِ وَعَلَيْهِ تَوَكَّلْنَا فَسَتَعْلَمُونَ مَنْ هُوَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ
Elmalılı De ki: "O çok merhametlidir. O'na inanmış, O'na dayanmışızdır. Yakında kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu bileceksiniz."
Y. AliSay: "He is (Allah) Most Gracious: We have believed in Him, and on Him have we put our trust: So, soon will ye know which (of us) it is that is in manifest error."
 Words|
6.
[67:30]
ḳul era'eytüm in aṣbeḥa mâüküm gavran femey ye'tîküm bimâim me`în.قل أرأيتم إن أصبح ماؤكم غورا فمن يأتيكم بماء معين
قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ أَصْبَحَ مَاؤُكُمْ غَوْرًا فَمَن يَأْتِيكُم بِمَاءٍ مَّعِينٍ
Elmalılı De ki: "Baksanıza, eğer suyunuz çekilse, size kim bir akarsu getirebilir?"
Y. AliSay: "See ye?- If your stream be some morning lost (in the underground earth), who then can supply you with clear-flowing water?"
 Words|
7.
[68:15]
iẕâ tütlâ `aleyhi âyâtünâ ḳâle esâṭîru-l'evvelîn.إذا تتلى عليه آياتنا قال أساطير الأولين
إِذَا تُتْلَى عَلَيْهِ آيَاتُنَا قَالَ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ
Elmalılı Kendisine âyetlerimiz okunduğunda: "Eskilerin masalları" der.
Y. AliWhen to him are rehearsed Our Signs, "Tales of the ancients", he cries!
 Words|
8.
[68:26]
felemmâ raevhâ ḳâlû innâ leḍâllûn.فلما رأوها قالوا إنا لضالون
فَلَمَّا رَأَوْهَا قَالُوا إِنَّا لَضَالُّونَ
Elmalılı Fakat bahçeyi gördüklerinde: "Biz herhalde yanlış gelmişiz" dediler.
Y. AliBut when they saw the (garden), they said: "We have surely lost our way:
 Words|
9.
[68:28]
ḳâle evseṭuhüm elem eḳul leküm levlâ tüsebbiḥûn.قال أوسطهم ألم أقل لكم لولا تسبحون
قَالَ أَوْسَطُهُمْ أَلَمْ أَقُل لَّكُمْ لَوْلَا تُسَبِّحُونَ
Elmalılı İçlerinde en makul olanı şöyle dedi: "Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememiş miydim?"
Y. AliSaid one of them, more just (than the rest): "Did I not say to you, 'Why not glorify (Allah)?'"
 Words|
10.
[68:29]
ḳâlû sübḥâne rabbinâ innâ künnâ żâlimîn.قالوا سبحان ربنا إنا كنا ظالمين
قَالُوا سُبْحَانَ رَبِّنَا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ
Elmalılı "Rabbimizi tesbih ederiz, doğrusu biz zalimler imişiz." (dediler).
Y. AliThey said: "Glory to our Lord! Verily we have been doing wrong!"
 Words|
11.
[68:31]
ḳâlû yâ veylenâ innâ künnâ ṭâgîn.قالوا يا ويلنا إنا كنا طاغين
قَالُوا يَا وَيْلَنَا إِنَّا كُنَّا طَاغِينَ
Elmalılı Yazıklar olsun bize, dediler, biz azgınlarmışız.
Y. AliThey said: "Alas for us! We have indeed transgressed!
 Words|
12.
[68:51]
veiy yekâdü-lleẕîne keferû leyüzliḳûneke biebṣârihim lemmâ semi`ü-ẕẕikra veyeḳûlûne innehû lemecnûn.وإن يكاد الذين كفروا ليزلقونك بأبصارهم لما سمعوا الذكر ويقولون إنه لمجنون
وَإِن يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ
Elmalılı O kafirler Kur'ân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi. Bir de durmuşlar "o bir deli" diyorlar.
Y. AliAnd the Unbelievers would almost trip thee up with their eyes when they hear the Message; and they say: "Surely he is possessed!"
 Words|
13.
[69:19]
feemmâ men ûtiye kitâbehû biyemînihî feyeḳûlü hâümu-ḳraû kitâbiyeh.فأما من أوتي كتابه بيمينه فيقول هاؤم اقرءوا كتابيه
فَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِيَمِينِهِ فَيَقُولُ هَاؤُمُ اقْرَؤُوا كِتَابِيَهْ
Elmalılı Kitabı sağından verilen, "alın okuyun kitabımı.."
Y. AliThen he that will be given his Record in his right hand will say: "Ah here! Read ye my Record!
 Words|
14.
[69:25]
veemmâ men ûtiye kitâbehû bişimâlihî feyeḳûlü yâ leytenî lem ûte kitâbiyeh.وأما من أوتي كتابه بشماله فيقول يا ليتني لم أوت كتابيه
وَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِشِمَالِهِ فَيَقُولُ يَا لَيْتَنِي لَمْ أُوتَ كِتَابِيَهْ
Elmalılı Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: "Keşke kitabım verilmeseydi de,
Y. AliAnd he that will be given his Record in his left hand, will say: "Ah! Would that my Record had not been given to me!
 Words|
15.
[69:40]
innehû leḳavlü rasûlin kerîm.إنه لقول رسول كريم
إِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيمٍ
Elmalılı Kuşkusuz Kur'ân, şerefli bir peygamberin (Allah'tan) getirdiği sözdür.
Y. AliThat this is verily the word of an honoured messenger;
 Words|
16.
[69:41]
vemâ hüve biḳavli şâ`ir. ḳalîlem mâ tü'minûn.وما هو بقول شاعر قليلا ما تؤمنون
وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَاعِرٍ قَلِيلًا مَّا تُؤْمِنُونَ
Elmalılı O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz.
Y. AliIt is not the word of a poet: little it is ye believe!
 Words|
17.
[69:42]
velâ biḳavli kâhin. ḳalîlem mâ teẕekkerûn.ولا بقول كاهن قليلا ما تذكرون
وَلَا بِقَوْلِ كَاهِنٍ قَلِيلًا مَّا تَذَكَّرُونَ
Elmalılı Bir kâhin sözü de değildir, ne de az düşünüyorsunuz!
Y. AliNor is it the word of a soothsayer: little admonition it is ye receive.
 Words|
18.
[69:44]
velev teḳavvele `aleynâ ba`ḍa-l'eḳâvîl.ولو تقول علينا بعض الأقاويل
وَلَوْ تَقَوَّلَ عَلَيْنَا بَعْضَ الْأَقَاوِيلِ
Elmalılı O, bize isnâden bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı,
Y. AliAnd if the messenger were to invent any sayings in Our name,
 Words|
19.
[71:2]
ḳâle yâ ḳavmi innî leküm neẕîrum mübîn.قال يا قوم إني لكم نذير مبين
قَالَ يَا قَوْمِ إِنِّي لَكُمْ نَذِيرٌ مُّبِينٌ
Elmalılı Dedi ki, "ey kavmim! Gerçekten ben size açık bir uyarıcıyım".
Y. AliHe said: "O my People! I am to you a Warner, clear and open:
 Words|
20.
[71:5]
ḳâle rabbi innî de`avtü ḳavmî leylev venehârâ.قال رب إني دعوت قومي ليلا ونهارا
قَالَ رَبِّ إِنِّي دَعَوْتُ قَوْمِي لَيْلًا وَنَهَارًا
Elmalılı Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Ben kavmimi gece gündüz davet ettim."
Y. AliHe said: "O my Lord! I have called to my People night and day:
 Words|
21.
[71:10]
feḳultü-stagfirû rabbeküm innehû kâne gaffârâ.فقلت استغفروا ربكم إنه كان غفارا
فَقُلْتُ اسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ إِنَّهُ كَانَ غَفَّارًا
Elmalılı "Gelin, dedim, Rabbinizin sizi bağışlamasını isteyin. Çünkü o çok bağışlayıcıdır."
Y. Ali"Saying, 'Ask forgiveness from your Lord; for He is Oft-Forgiving;
 Words|
22.
[71:21]
ḳâle nûḥur rabbi innehüm `aṣavnî vettebe`û mel lem yezidhü mâlühû veveledühû illâ ḫasârâ.قال نوح رب إنهم عصوني واتبعوا من لم يزده ماله وولده إلا خسارا
قَالَ نُوحٌ رَّبِّ إِنَّهُمْ عَصَوْنِي وَاتَّبَعُوا مَن لَّمْ يَزِدْهُ مَالُهُ وَوَلَدُهُ إِلَّا خَسَارًا
Elmalılı Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Onlar bana isyan ettiler; malı ve çocuğu hüsrandan başka bir şeyini artırmayan kimsenin ardına düştüler."
Y. AliNoah said: "O my Lord! They have disobeyed me, but they follow (men) whose wealth and children give them no increase but only Loss.
 Words|
23.
[71:23]
veḳâlû lâ teẕerunne âliheteküm velâ teẕerunne veddev velâ süvâ`av velâ yegûŝe veye`ûḳa venesrâ.وقالوا لا تذرن آلهتكم ولا تذرن ودا ولا سواعا ولا يغوث ويعوق ونسرا
وَقَالُوا لَا تَذَرُنَّ آلِهَتَكُمْ وَلَا تَذَرُنَّ وَدًّا وَلَا سُوَاعًا وَلَا يَغُوثَ وَيَعُوقَ وَنَسْرًا
Elmalılı Dediler ki: "Sakın tanrılarınızı bırakmayın, ne Vedd'i, ne Suva'ı ve ne de Yeğus'u, Yeûk'u ve Nesr'i."
Y. Ali"And they have said (to each other), 'Abandon not your gods: Abandon neither Wadd nor Suwa', neither Yaguth nor Ya'uq, nor Nasr';-
 Words|
24.
[71:26]
veḳâle nûḥur rabbi lâ teẕer `ale-l'arḍi mine-lkâfirîne deyyârâ.وقال نوح رب لا تذر على الأرض من الكافرين ديارا
وَقَالَ نُوحٌ رَّبِّ لَا تَذَرْ عَلَى الْأَرْضِ مِنَ الْكَافِرِينَ دَيَّارًا
Elmalılı Nûh dedi ki: "Yeryüzünde kafirlerden bir tek kişi bırakma."
Y. AliAnd Noah, said: "O my Lord! Leave not of the Unbelievers, a single one on earth!
 Words|
25.
[72:1]
ḳul ûḥiye ileyye ennehü-steme`a neferum mine-lcinni feḳâlû innâ semi`nâ ḳur'ânen `acebâ.قل أوحي إلي أنه استمع نفر من الجن فقالوا إنا سمعنا قرآنا عجبا
قُلْ أُوحِيَ إِلَيَّ أَنَّهُ اسْتَمَعَ نَفَرٌ مِّنَ الْجِنِّ فَقَالُوا إِنَّا سَمِعْنَا قُرْآنًا عَجَبًا
Elmalılı Deki: Hakikat bir takım cinnin Kur'ân dinleyip de şöyle dedikleri bana vahyedildi. Şüphesiz biz, hayret verici bir Kur'ân dinledik.
Y. AliSay: It has been revealed to me that a company of Jinns listened (to the Qur'an). They said, 'We have really heard a wonderful Recital!
 Words|
26.
[72:4]
veennehû kâne yeḳûlü sefîhünâ `ale-llâhi şeṭaṭâ.وأنه كان يقول سفيهنا على الله شططا
وَأَنَّهُ كَانَ يَقُولُ سَفِيهُنَا عَلَى اللَّهِ شَطَطًا
Elmalılı Meğer bizim beyinsiz (İblis), Allah hakkında saçma şeyler söylüyormuş.
Y. Ali'There were some foolish ones among us, who used to utter extravagant lies against Allah;
 Words|
27.
[72:5]
veennâ żanennâ el len teḳûle-l'insü velcinnü `ale-llâhi keẕibâ.وأنا ظننا أن لن تقول الإنس والجن على الله كذبا
وَأَنَّا ظَنَنَّا أَن لَّن تَقُولَ الْإِنسُ وَالْجِنُّ عَلَى اللَّهِ كَذِبًا
Elmalılı Doğrusu biz insanları ve cinleri Allah'a karşı asla yalan söylemez sanmışız.
Y. Ali'But we do think that no man or spirit should say aught that untrue against Allah.
 Words|
28.
[72:20]
ḳul innemâ ed`û rabbî velâ üşrikü bihî eḥadâ.قل إنما أدعو ربي ولا أشرك به أحدا
قُلْ إِنَّمَا أَدْعُواْ رَبِّي وَلَا أُشْرِكُ بِهِ أَحَدًا
Elmalılı De ki: "Ben ancak Rabbime dua eder ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmam"
Y. AliSay: "I do no more than invoke my Lord, and I join not with Him any (false god)."
 Words|
29.
[72:21]
ḳul innî lâ emlikü leküm ḍarrav velâ raşedâ.قل إني لا أملك لكم ضرا ولا رشدا
قُلْ إِنِّي لَا أَمْلِكُ لَكُمْ ضَرًّا وَلَا رَشَدًا
Elmalılı De ki, "Haberiniz olsun, ben size kendiliğimden ne bir zarar verebilirim, ne de bir yol gösterebilirim."
Y. AliSay: "It is not in my power to cause you harm, or to bring you to right conduct."
 Words|
30.
[72:22]
ḳul innî ley yücîranî mine-llâhi eḥadüv velen ecide min dûnihî mülteḥadâ.قل إني لن يجيرني من الله أحد ولن أجد من دونه ملتحدا
قُلْ إِنِّي لَن يُجِيرَنِي مِنَ اللَّهِ أَحَدٌ وَلَنْ أَجِدَ مِن دُونِهِ مُلْتَحَدًا
Elmalılı De ki, "Allah'tan beni kimse kurtaramaz ve ben O'ndan başka bir sığınacak bulamam."
Y. AliSay: "No one can deliver me from Allah (If I were to disobey Him), nor should I find refuge except in Him,
 Words|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17