Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Bu kelime için kök bilgisi bulunamadı.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 31 61 91 121 151 181 211 241 271 301 331 361 391 421 451 481 511 541 571 601 631 661 691 721 751 781 811 841 871 901 931 961 991 1021 1051 1081 1111 1141 1171 1201 1231 1261 1291 Surah :   - -Görüntülenen ayetler : 1261 ... 1290 | 1316 - Kök: في
1.
[76:18]
`aynen fîhâ tüsemmâ selsebîlâ.عينا فيها تسمى سلسبيلا
عَيْنًا فِيهَا تُسَمَّى سَلْسَبِيلًا
Elmalılı Bu orada bir pınardır ki, adına "selsebil" derler.
Y. AliA fountain there, called Salsabil.
 Words|
2.
[76:31]
yüdḫilü mey yeşâü fî raḥmetih. veżżâlimîne e`adde lehüm `aẕâben elîmâ.يدخل من يشاء في رحمته والظالمين أعد لهم عذابا أليما
يُدْخِلُ مَن يَشَاءُ فِي رَحْمَتِهِ وَالظَّالِمِينَ أَعَدَّ لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا
Elmalılı Allah dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere ise, acıklı bir azap hazırlamıştır.
Y. AliHe will admit to His Mercy whom He will; But the wrong-doers,- for them has He prepared a grievous Penalty.
 Words|
3.
[77:21]
fece`alnâhü fî ḳarârim mekîn.فجعلناه في قرار مكين
فَجَعَلْنَاهُ فِي قَرَارٍ مَّكِينٍ
Elmalılı Onu sağlam bir yerde oturttuk.
Y. AliThe which We placed in a place of rest, firmly fixed,
 Words|
4.
[77:27]
vece`alnâ fîhâ ravâsiye şâmiḫâtiv veesḳaynâküm mâen fürâtâ.وجعلنا فيها رواسي شامخات وأسقيناكم ماء فراتا
وَجَعَلْنَا فِيهَا رَوَاسِيَ شَامِخَاتٍ وَأَسْقَيْنَاكُم مَّاءً فُرَاتًا
Elmalılı Orada yüksek yüksek dağlar oturtup da size bir tatlı su sunmadık mı?
Y. AliAnd made therein mountains standing firm, lofty (in stature); and provided for you water sweet (and wholesome)?
 Words|
5.
[77:41]
inne-lmütteḳîne fî żilâliv ve`uyûn.إن المتقين في ظلال وعيون
إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي ظِلَالٍ وَعُيُونٍ
Elmalılı Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır.
Y. AliAs to the Righteous, they shall be amidst (cool) shades and springs (of water).
 Words|
6.
[78:3]
elleẕî hüm fîhi muḫtelifûn.الذي هم فيه مختلفون
الَّذِي هُمْ فِيهِ مُخْتَلِفُونَ
Elmalılı Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler.
Y. AliAbout which they cannot agree.
 Words|
7.
[78:18]
yevme yünfeḫu fi-ṣṣûri fete'tûne efvâcâ.يوم ينفخ في الصور فتأتون أفواجا
يَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّورِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًا
Elmalılı O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz.
Y. AliThe Day that the Trumpet shall be sounded, and ye shall come forth in crowds;
 Words|
8.
[78:23]
lâbiŝîne fîhâ aḥḳâbâ.لابثين فيها أحقابا
لاَّبِثِينَ فِيهَا أَحْقَابًا
Elmalılı Orada çağlarca kalacaklardır.
Y. AliThey will dwell therein for ages.
 Words|
9.
[78:24]
lâ yeẕûḳûne fîhâ berdev velâ şerâbâ.لا يذوقون فيها بردا ولا شرابا
لَّا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرْدًا وَلَا شَرَابًا
Elmalılı Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de içecek bir şey.
Y. AliNothing cool shall they taste therein, nor any drink,
 Words|
10.
[78:35]
lâ yesme`ûne fîhâ lagvev velâ kiẕẕâbâ.لا يسمعون فيها لغوا ولا كذابا
لَّا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا كِذَّابًا
Elmalılı Orada ne boş bir söz işitirler, ne de bir yalan.
Y. AliNo vanity shall they hear therein, nor Untruth:-
 Words|
11.
[79:10]
yeḳûlûne einnâ lemerdûdûne fi-lḥâfirah.يقولون أإنا لمردودون في الحافرة
يَقُولُونَ أَئِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِي الْحَافِرَةِ
Elmalılı Diyorlar ki: "Biz tekrar eski halimize mi döndürülecekmişiz?
Y. AliThey say (now): "What! shall we indeed be returned to (our) former state?
 Words|
12.
[79:26]
inne fî ẕâlike le`ibratel limey yaḫşâ.إن في ذلك لعبرة لمن يخشى
إِنَّ فِي ذَلِكَ لَعِبْرَةً لِّمَن يَخْشَى
Elmalılı Kuşkusuz bunda, saygı duyacaklar için bir ibret vardır.
Y. AliVerily in this is an instructive warning for whosoever feareth (Allah).
 Words|
13.
[80:13]
fî ṣuḥufim mükerrameh.في صحف مكرمة
فِي صُحُفٍ مُّكَرَّمَةٍ
Elmalılı O, değerli sahifelerdedir.
Y. Ali(It is) in Books held (greatly) in honour,
 Words|
14.
[80:27]
feembetnâ fîhâ ḥabbâ.فأنبتنا فيها حبا
فَأَنبَتْنَا فِيهَا حَبًّا
Elmalılı Bu suretle orada ekinler bitirdik.
Y. AliAnd produce therein corn,
 Words|
15.
[82:8]
fî eyyi ṣûratim mâ şâe rakkebek.في أي صورة ما شاء ركبك
فِي أَيِّ صُورَةٍ مَّا شَاءَ رَكَّبَكَ
Elmalılı Seni dilediği her hangi bir şekilde parçalardan oluşturdu.
Y. AliIn whatever Form He wills, does He put thee together.
 Words|
16.
[82:13]
inne-l'ebrâra lefî ne`îm.إن الأبرار لفي نعيم
إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ
Elmalılı Kuşkusuz iyiler nimet içindedirler.
Y. AliAs for the Righteous, they will be in bliss;
 Words|
17.
[82:14]
veinne-lfüccâra lefî ceḥîm.وإن الفجار لفي جحيم
وَإِنَّ الْفُجَّارَ لَفِي جَحِيمٍ
Elmalılı Kötüler de cehennemdedirler.
Y. AliAnd the Wicked - they will be in the Fire,
 Words|
18.
[83:7]
kellâ inne kitâbe-lfüccâri lefî siccîn.كلا إن كتاب الفجار لفي سجين
كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الفُجَّارِ لَفِي سِجِّينٍ
Elmalılı Hayır hayır, kötülerin yazısı muhakkak Siccin'dedir.
Y. AliNay! Surely the record of the wicked is (preserved) in Sijjin.
 Words|
19.
[83:18]
kellâ inne kitâbe-l'ebrâri lefî `illiyyîn.كلا إن كتاب الأبرار لفي عليين
كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْأَبْرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ
Elmalılı Hayır hayır, iyilerin yazısı muhakkak Illiyyîn'dedir.
Y. AliDay, verily the record of the Righteous is (preserved) in 'Illiyin.
 Words|
20.
[83:22]
inne-l'ebrâra lefî ne`îm.إن الأبرار لفي نعيم
إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ
Elmalılı Haberiniz olsun ki, iyiler nimet içindedir.
Y. AliTruly the Righteous will be in Bliss:
 Words|
21.
[83:24]
ta`rifü fî vucûhihim naḍrate-nne`îm.تعرف في وجوههم نضرة النعيم
تَعْرِفُ فِي وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ النَّعِيمِ
Elmalılı Yüzlerinde nimet ve mutluluğun sevincini görürsün.
Y. AliThou wilt recognise in their faces the beaming brightness of Bliss.
 Words|
22.
[83:26]
ḫitâmühû misk. vefî ẕâlike felyetenâfesi-lmütenâfisûn.ختامه مسك وفي ذلك فليتنافس المتنافسون
خِتَامُهُ مِسْكٌ وَفِي ذَلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ
Elmalılı Onun sonu misktir. İşte ona imrensin artık imrenenler.
Y. AliThe seal thereof will be Musk: And for this let those aspire, who have aspirations:
 Words|
23.
[84:4]
veelḳat mâ fîhâ veteḫallet.وألقت ما فيها وتخلت
وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ
Elmalılı İçinde ne varsa attığı ve tamamen boşaldığı
Y. AliAnd casts forth what is within it and becomes (clean) empty,
 Words|
24.
[84:13]
innehû kâne fî ehlihî mesrûrâ.إنه كان في أهله مسرورا
إِنَّهُ كَانَ فِي أَهْلِهِ مَسْرُورًا
Elmalılı Çünkü o ailesi içinde sevinçli idi.
Y. AliTruly, did he go about among his people, rejoicing!
 Words|
25.
[85:19]
beli-lleẕîne keferû fî tekẕîb.بل الذين كفروا في تكذيب
بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي تَكْذِيبٍ
Elmalılı Fakat o inkarcılar hâlâ bir yalanlama içinde.
Y. AliAnd yet the Unbelievers (persist) in rejecting (the Truth)!
 Words|
26.
[85:22]
fî levḥim maḥfûż.في لوح محفوظ
فِي لَوْحٍ مَّحْفُوظٍ
Elmalılı Levhi Mahfuz'dadır.
Y. Ali(Inscribed) in a Tablet Preserved!
 Words|
27.
[87:13]
ŝümme lâ yemûtü fîhâ velâ yaḥyâ.ثم لا يموت فيها ولا يحيى
ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَى
Elmalılı Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.
Y. AliIn which they will then neither die nor live.
 Words|
28.
[87:18]
inne hâẕâ lefi-ṣṣuḥufi-l'ûlâ.إن هذا لفي الصحف الأولى
إِنَّ هَذَا لَفِي الصُّحُفِ الْأُولَى
Elmalılı Kuşkusuz bu ilk sahifelerde vardır,
Y. AliAnd this is in the Books of the earliest (Revelation),-
 Words|
29.
[88:10]
fî cennetin `âliyeh.في جنة عالية
فِي جَنَّةٍ عَالِيَةٍ
Elmalılı Yüksek bir cennettedir.
Y. AliIn a Garden on high,
 Words|
30.
[88:11]
lâ tesme`u fîhâ lâgiyeh.لا تسمع فيها لاغية
لَّا تَسْمَعُ فِيهَا لَاغِيَةً
Elmalılı Orada boş bir söz işitmez.
Y. AliWhere they shall hear no (word) of vanity:
 Words|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17